ders al ...

[özlem]

ETRAFINDA Kİ TÜM OLUMSUZLUKLARA BAK..
SONRADA SANA WERİLEN GÜZELLİKLERE..

YALNIZ KALDIGINDA.. EN KOTU ANINDA..
KİME SIĞINDIGINA BAK.........

MUTLU OLDUGUNDA...
BUNU SANA NASİP EDENE BAK..

ANNENİN SEWGİSİNE BAK..
BU SEWGİYİ ONA WERENE BAK..

AĞLADIĞINDA GÖZYAŞLARINA BAK...
ONU ÜZDÜĞÜMÜZDE NE KADAR AĞLADIĞINI SEN.. DÜŞÜN..
WE YAĞMURLARA BAK.........

WE ŞÜKRET

ALDATILDIGINDA İÇİNDEKİ ACIYI TAT
BU ACIYI SANA TATTIRANA BAK....
TÜM KULLARI ONU ALDATTIĞINDA
ONDAKİ ACIYA BAK..

ALDATILDIĞINDA HİÇ AFFEDEMEDİĞİNE BAK..
MİLYARLAR ONU ALDATIYO.. .
AMA BİZİ HERŞEYE RAHMEN...
AFFEDİCEK OLUŞUNA BAK..

TAKIMIN İÇİN TARAFTAR OLARAK YAPTIKLARINA BAK.
RABBİN İN KULU OLARAK SEN YAPTIKLARINA BAK.

SADECE SANA YOL WERENE BİLE TŞK ETMENE BAK..
BİRDE TÜM EWRENİ YOLLARINA SERENE BAK..

AYIP DEYİPTE,
YANINDAN UZAKLAŞTIRDIKLARINA BAK..
YAPTIĞIN AYIPLARDA BİLE YANINDA OLANA BAK..

GÖZLERİNİN GÖRDÜKLERİNE BAK...
HİSSETİRİPTE SANA GÖSTERMEDİKLERİNE BAK..

BAK YAZIYORUM BU KELİMELERE BAK..
HER KELİMESİNDE BİR DE KENDİNE BAK.
BEN ONUN KULUYUM
SENDE ONUN KULUSUN
BEN YAZDIM
SEN DE OKUDUN
ŞİMDİ SEN YAZ
O OKUSUN.
D U A E D E L İ M B İ Z İ Y A R A T A N A

YARATILANI SEWERİM YARATANDAN ÖTÜRÜ

BEN YAŞADIĞIM HİÇ BİR GÜZELİĞİ UNUTMAM BİLİRM Kİ
RABBİM İN HEDİYESİDİR.

[özlem]

ÖLÜM HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER


Amerikan Discover dergisi ölüm ile ilginç bilgiler yayınladı. İşte ölüm hakkındaki bu ilginç bilgiler. İlk ölüleri toprağa gömme işlemi, İspanya nın Atapuerca bölgesinde 350 bin yıl öncesine kadar dayanıyor. Bütün ölümlerin temelinde oksijen eksikliği yatar. Ölümün ilk üç gününde enzimler yemeğe başladığınız gibi sindirilmeye devam ediyor. Parçalanan hücreler bağırsaklarda yaşayan bakterilerin yemeği oluyor. ABD de gömülen cesetler, toprağa her yıl ortalama 3 milyon litre sıvı bırakıyor. Bİr İsveç şirketi, cesetleri çeşitli kimyasal maddelerle donduruyor. Ceset, bir tüpün içinde 6 ila 12 ay arasında ayrışıyor ve tamamen yok oluyor. Böylece çevreye zarar verilmediğini iddia eden şirket, buna ekolojik defin diyor. Hindİstan daki Zerdüştler, cesetleri akbabaların yemesi için açık alana atıyor.İngiliz Kraliçesi Victoria nın kocası Prens Albert, bornozu ve elinin alçısıyla gömülmek için ısrar etmişti. Madagaskar da aileler akrabalarının kemiklerini çıkarıp törenle köyün etrafında dolaştırıyor. Daha sonra da kemikler yeni bir kefene koyulup yeniden gömülüyor. Eski kefen, yeni evlenene veriliyor veya çocuğu olmayanların yataklarına seriliyor.19 uncu yüzyılda Mısır da demiryolu inşaatı yapan şirket, mumyaları lokomotiflere yakıt olarak kullandı. Böyle büyük tasaruf yaptılar.İngİlİz filozof Francis Bacon, tavuğu dondurmak istedi. Tavuğun içini karla dolduran Bacon, soğuktan hastalığa yakalandı. 1926 yılında da zatürreeden hayatını kaybetti. Embrİyonİk gelişim döneminde organların oluşumunda bazı hücreler ihtihar ediyor. Eğer bazı hücreler ölmeseydi, ördekler gibi taraklı ayaklarla doğardık. 1907 yılında Massachussettsli bir doktor, özel bir ölüm döşeği tasarladı. Sonra da insan vücudunun ölüm anında 21 gram kaybettiğini rapor etti. Bu nedenle ruhun 21 gram tuttuğu varsayılıyor. ABD de insanların yüzde 80 i hastanede ölüyor.ABD nin New York kentinde cinayet kurbanından çok intihar eden insan var. İnsanlığın başlangıçından beri 100 milyar insanın öldüğü sanılıyor.

[özlem]

ölümün başlayış anlarında, yani can çekişme safhasında, ilk hissedeceğin şey; hayatının en büyük korkusu olacak...korku ve çaresizlik...intihar eden kişi bile korkuyu hisseder mutlaka...ölmemek istersin, daha vakit olduğunu, daha yaşaman gerektiğini düşünürsün hızlıca...en yakınındakinden medet umarsın, kurtarsın seni, alsın ölümün elinden diye...gurur kalmaz o anda...
sonra kabul ediş başlar...kafana koca bir balyozla vururlar sanki; ÖLÜM VAKTİ!...anlarsın...kurtuluş olmadığını görünce korkunun yerini sükunet alır...sakinleşir durulursun...gülümsersin hatta, eğer vücuduna söz geçirecek kadar şanslıysan...bitmiştir dert ettiğin ne varsa...herşey önemini yitirmiştir artık...en büyük kavgan anlamsız gelir...düşmanına sarılmak istersin son bir kez...hayallerin, hedeflerin komik gelir...pişmanlık başlar sonra...yaptıkların ve yapamadıkların için...''keşke'' dersin, ''köşe başındaki o dilenciden tiksintiyle başımı çevirmeseydim..''...''gözlerine bakıp, başını okşasaydım yetim komşu çocuğunun''...''KEŞKE NE ÇOK SEVDİĞİMİ SÖYLESEYDİM ONA...''
sonra bulanıklaşır görüntüler...dünya, en gerçek haliyle; RÜYA olarak görünür gözüne...sırlar çözülmüştür...bilecek şey kalmadığına göre, başka bir bilinmeyene hareket edilmelidir şimdi...anılar terkeder önce sırayla...sonra diğerleri...herşey herkes silinir yavaş yavaş...sadece ''O'' kalır; eğer kalbin AŞKın anlamını bulmuşsa...